Kıymetli Maden Rafinerileri Hakkında Duyuru-2023/KM-3
Bakanlığımız internet sitesinde 30.03.2023 tarihinde yayımlanan “Kıymetli Maden Rafinerileri Hakkında Duyuru (2023/KM-2)” başlıklı duyuruda, diğer hususlar ile birlikte 23/3/2023 tarihi mesai bitimi itibarıyla rafineri faaliyet izni almak üzere Bakanlığımıza başvuruda bulunan ve söz konusu duyuruda her bir kıymetli maden türü itibarıyla listelenen Türkiye’de yerleşik tüzel kişiler dışındaki kişilerce 24/3/2023 tarihinden itibaren rafinaj faaliyetinde bulunulması mümkün bulunmadığı, listelerde yer alan rafinerilerin faaliyet izin başvurularının değerlendirme süreçlerinin devam ettiği, bahse konu listelerde yer alan rafineriler dışındaki kişilerce yurt içinde rafinaj faaliyetinde bulunulması mümkün bulunmadığı, aksi takdirde, ilgililer hakkında 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun kapsamında gerekli işlemlerin tesis edileceği ifade edilmiştir.
Bahse konu duyuruda ayrıca, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yurt içinde yalnızca,
Söz konusu listelerde yer alan “GMR Genç Metal Rafineri A.Ş.” unvanlı şirketin Bakanlığımıza altın ve gümüş kıymetli madenleri için yapmış olduğu rafineri faaliyet izni başvuruları ilgili mevzuat kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde reddedilmiş olup bahse konu şirketin 04/12/2023 tarihinden itibaren altın kıymetli madeni, 05/12/2023 tarihinden itibaren gümüş kıymetli madeni için rafinaj faaliyetinde bulunması ve 04/12/2023 tarihinden itibaren anılan şirket tarafından üretilmiş olan standart işlenmemiş altın ile basılı altınların, 05/12/2023 tarihinden itibaren anılan şirket tarafından üretilmiş olan standart işlenmemiş gümüş ile basılı gümüşlerin alınıp satılabilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın geçici 9 uncu maddesi uyarınca yurt içinde alım satımı yapılamayan standart işlenmemiş kıymetli madenler ile basılı kıymetli madenlerin 31/12/2023 tarihine kadar Darphane, kıymetli madenler aracı kuruluşları, rafineriler ve kuyum işletmeleri tarafından alınabilmesi, 31/12/2023 tarihinden sonra bahse konu kıymetli madenlerin yalnızca Darphane tarafından alınabilmesi mümkün bulunmaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Kaynak: T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı
Devamı: Kıymetli Maden Rafinerileri Hakkında Duyuru-2023/KM-3 Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
Çevrim İçi Reklamcılık Sektör Ön İncelemesine Yönelik Çalıştay
Çevrim içi reklamcılığın son yıllarda elde ettiği ivme ile geleneksel reklamcılık mecralarını geride bırakması ve bu alanın her geçen gün artan önemi karşısında rekabet hukukunun bu pazarlarda etkin ve doğru biçimde uygulanabilmesi amacıyla sektördeki dinamikler ile davranışsal ve/veya yapısal rekabet sorunlarının analiz edilmesini ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin tespitini hedefleyen “Çevrim İçi Reklamcılık Sektör Ön İncelemesi Raporu” 07.04.2023 tarihinde Rekabet Kurumu internet sayfasında yayımlanarak kamuoyu görüşlerine açılmıştır.
Ön Rapor sonucunda ulaşılan bulgu, tespit, değerlendirme ve politika önerilerinin, ilgili kurum ve kuruluşlar, çevrim içi reklamcılık ekosisteminde yer alan sektör oyuncuları ve akademisyenlerin bir araya geldiği bir platformda ele alınmasının raporun nihai halinin verilmesi aşamasında faydalı olacağı değerlendirildiğinden 20.12.2023 tarihinde 09.00-17.00 saatleri arasında Ankara Bilkent Otel’de “Çevrim İçi Reklamcılık Sektör Ön İncelemesine Yönelik Çalıştay” yapılması planlanmaktadır.
Çalıştaya katılmak isteyen paydaşların katılım taleplerini, söz alma talepleri ile birlikte 13.12.2023 tarihi mesai bitimine kadar reklamcilik@rekabet.gov.tr adresine iletmeleri mümkündür. Katılımcı sayısı salon kapasitesi ile sınırlı olduğundan söz konusu katılım talepleri değerlendirilerek karar verilecek, taraflar bu doğrultuda bilgilendirilecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Kaynak: Rekabet Kurumu
Devamı: Çevrim İçi Reklamcılık Sektör Ön İncelemesine Yönelik Çalıştay Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında yürürlüğe konulan, Kuru Kayısı Lisanslı Depo Tebliği’nde, Fındık Lisanslı Depo Tebliği’nde, Hububat, Baklagiller ve Yağlı Tohumlar Lisanslı Depo Tebliği’nde ve Süt Ürünleri Lisanslı Depo Tebliği’nde uygulamaya bağlı olarak ortaya çıkan ihtiyaçlar ve sektörden gelen talepler de göz önünde bulundurularak yapılan değişiklikler 02/12/2023 tarihli ve 32387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yapılan değişikliklerle başlıca;
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
1) Fındık Lisanslı Depo Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
2) Hububat, Baklagiller ve Yağlı Tohumlar Lisanslı Depo Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
3) Kuru Kayısı Lisanslı Depo Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
4) Süt Ürünleri Lisanslı Depo Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı
Devamı: Lisanslı Depoculuk Alanında Yeni Düzenlemeler Yürürlüğe Girdi Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
Rekabet Kurumu, Kırmızı Et Sektörüne Yönelik Sektör İncelemesi Başlattı
Kırmızı et sektörü, kırmızı etin beslenmedeki önemi ve sektörün yapısı sebebiyle Rekabet Kurumunun başlıca inceleme alanlarından birini oluşturmaktadır. Kurumumuz, son iki yılda, sektöre yönelik bir soruşturma ve iki önaraştırma yürütmüştür.
Hayvan besiciliğinin yanı sıra et ve et ürünlerinin üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren bir teşebbüsün perakendecilerin raf fiyatlarını belirlediği iddiasına yönelik olarak başlatılan ve uzlaşma usulüyle sonlandırılan soruşturma sonucunda, soruşturma tarafı teşebbüsün alıcılarının yeniden satış fiyatlarını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesini ihlal ettiğine ve ilgili teşebbüse idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Kırmızı ette yaşanan fiyat artışları ve arz sıkıntısı üzerine başlatılan önaraştırmaların odak noktasını ise, sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin ve teşebbüs birliklerinin rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar ve/veya teşebbüs birliği kararları ile 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri iddiası oluşturmuştur. Ancak, bu önaraştırmalar sonucunda, kırmızı et fiyatlarında son dönemde meydana gelen fiyat artışlarının rekabet karşıtı eylemlerden ziyade sektörün genelinde karşılaşılan çeşitli yapısal sorunlardan kaynaklandığı değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede; sektöre ilişkin piyasa dinamiklerinin derinlemesine incelenmesi, pazarda faaliyet gösteren oyuncuların karşılaştığı yapısal sorunların ayrıntılı bir şekilde tespiti, söz konusu sorunlara çözüm önerileri getirilebilmesi ve pazardaki rekabet koşullarının iyileştirilmesine yönelik rekabet politikası önerilerinin geliştirilmesi amacıyla kırmızı et piyasasına yönelik bir sektör incelemesi başlatılmıştır.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla arz olunur.
Kaynak: Rekabet Kurumu
Devamı: Kırmızı Et Sektörüne Yönelik Sektör İncelemesi Başlatıldı Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
Rekabet Kurumu, Kırmızı Et Sektörüne Yönelik Sektör İncelemesi Başlattı
Kırmızı et sektörü, kırmızı etin beslenmedeki önemi ve sektörün yapısı sebebiyle Rekabet Kurumunun başlıca inceleme alanlarından birini oluşturmaktadır. Kurumumuz, son iki yılda, sektöre yönelik bir soruşturma ve iki önaraştırma yürütmüştür.
Hayvan besiciliğinin yanı sıra et ve et ürünlerinin üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren bir teşebbüsün perakendecilerin raf fiyatlarını belirlediği iddiasına yönelik olarak başlatılan ve uzlaşma usulüyle sonlandırılan soruşturma sonucunda, soruşturma tarafı teşebbüsün alıcılarının yeniden satış fiyatlarını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesini ihlal ettiğine ve ilgili teşebbüse idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Kırmızı ette yaşanan fiyat artışları ve arz sıkıntısı üzerine başlatılan önaraştırmaların odak noktasını ise, sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin ve teşebbüs birliklerinin rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar ve/veya teşebbüs birliği kararları ile 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri iddiası oluşturmuştur. Ancak, bu önaraştırmalar sonucunda, kırmızı et fiyatlarında son dönemde meydana gelen fiyat artışlarının rekabet karşıtı eylemlerden ziyade sektörün genelinde karşılaşılan çeşitli yapısal sorunlardan kaynaklandığı değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede; sektöre ilişkin piyasa dinamiklerinin derinlemesine incelenmesi, pazarda faaliyet gösteren oyuncuların karşılaştığı yapısal sorunların ayrıntılı bir şekilde tespiti, söz konusu sorunlara çözüm önerileri getirilebilmesi ve pazardaki rekabet koşullarının iyileştirilmesine yönelik rekabet politikası önerilerinin geliştirilmesi amacıyla kırmızı et piyasasına yönelik bir sektör incelemesi başlatılmıştır.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla arz olunur.
Kaynak: Rekabet Kurumu
Devamı: Kırmızı Et Sektörüne Yönelik Sektör İncelemesi Başlatıldı Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
Haksız ve yersiz bir düzenleme olan “Sorgu Katılım Payı” düzenlemesi yasa metninden çıkartılmalıdır. Vergi ödemeyi kolaylaştırmak yerine zorlaştırmak ve vergi için ayrı bir maliyet oluşturmak vatandaşları ve vergi mükelleflerini vergi ödemeye karşı olumsuz etkileyecektir.
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba@mbaymm.com
Vergide Dijital Sorgulama Katılım Payı Vergisi Geliyor
Vergide teknoloji kullanımının artık bir bedeli olacak. TBMM’de görüşülmekte olan ve kamuoyunda torba kanun olarak adlandırılan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 15.maddesinde yer alan düzenlemeye göre 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 5 inci maddesi kapsamında üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek veya tüzel kişilerle paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıtlar karşılığında katılma payı alınmasını öngörülmektedir. Yapılması düşünülen düzenleme ile mali idare genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki üçüncü kişilerle veri ve bilgi paylaşımlarında gerçek veya tüzel kişilerden sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruştan az olmamak üzere katılma payı alacak. Katılma payları, yeni bir belirleme yapılmadığı sürece, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak yeniden değerleme oranında artacak. Katılma payları, üçer aylık dönemler halinde hesaplanarak kullanıcılara bildirilecek ve bildirilen katılma payı tutarı bildirimin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar bakanlığa ödenecektir. Süresinde ödeme yapılmaması halinde bu kişi ya da kurumlar ödeme yapıncaya kadar bilgi sorgulaması yapamayacaklar.
Vergide dijital dönüşümle birlikte böyle bir uygulamanın getirilmesi ileride başka alanlara da emsal teşkil edebilecektir.
Vatandaş olarak bizler kamudan almış olduğumuz hizmetin karşılığını vergilerimizle ödeyerek anayasal görevimizi yerine getirmekteyiz. Devletin maliyeti en az olan geliri vergidir. Vergi vermek için verdiğimiz beyannameye bile vergi ödüyoruz. Bizler e-beyanname ile birlikte beyanname damga vergisinin kaldırılmasını beklerken veri sorgulaması için katılım payı alınması sürpriz ile karşılaştık. Vergisel işlemlerden kaynaklı bilgiye ulaşmak için vatandaştan bir bedel tahsil edilmesi izah edilebilir bir durum değildir.
Bugün belki rakamsal olarak çok düşük bir tutar olsa da her yıl yeniden değerleme oranında artacak olması dolayısıyla bu tutar ileride büyük meblağlara ulaşacaktır. Vergide dijital dönüşümle birlikte vergide böyle bir uygulamanın getirilmesi e-devlet hizmetleri başta olmak üzere ilerde başka alanlara da emsal teşkil edebilecektir.
Kanun teklifinde yer alan düzenlemede “Sorgu veya dönen kayıt başına” şeklinde bir tanımlama yapılmıştır. Bu tanımlama çok genel ve aynı zamanda ucu açık bir ifadedir. Hangi işlemlerin bu kapsamda olduğunun açıkça belirtilmesi gerekir. Aksi durumda ilk başta uygulama kapsamına alınmayan işlemler daha sonra idare tarafından sorgu veya dönen kayıt kapsamı içine alınabilir. Özellikle vergi mükelleflerinin sıklıkça sistemden aldığı mükellef kayıt belgesi, borcu yoktur belgesi ile her türlü alındı belgeleri ve talep dilekçeleri gibi işlemlerin sistemde sorgulanması onlara hizmet veren serbest muhasebeci mali müşavir meslek mensupları için ayrıca bir külfet olacağının yanında hizmet verdiği müşterisi ile de ilişkilerini olumsuz etkileyecektir.
Haksız ve yersiz bir düzenleme olan “Sorgu Katılım Payı” düzenlemesi yasa metninden çıkartılmalıdır. Vergi ödemeyi kolaylaştırmak yerine zorlaştırmak ve vergi için ayrı bir maliyet oluşturmak vatandaşları ve vergi mükelleflerini vergi ödemeye karşı olumsuz etkileyecektir.
Devamı: Vergide Dijital Sorgulama Katılım Payı Vergisi Geliyor – M. Bahadır ALTAŞ, YMM Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
7456 sayılı Kanunun 19 maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde köklü değişikliğe gidilerek taşınmaz satış istisnası uygulaması kaldırılmıştır.
Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
HMB Vergi Müfettişi (E)
Manisa Defterdarı (E)
İstanbul Atlas Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi
m.ozdemir@vdd.com.tr
I. TAŞINMAZ SATIŞINDA İSTİSNA UYGULAMASI
7456 sayılı Kanunun [1] 19 maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde köklü değişikliğe gidilerek taşınmaz satış istisnası uygulaması kaldırılmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 16’ncı maddesinde, aynı Kanunun 22’nci maddesi ile yapılan değişiklikle, bu maddenin yürürlüğe girdiği 15.07.2023 tarihinden önce kurumların aktifinde yer alan taşınmazlar için 5’inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendinin bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilmeden önceki hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan %50 oranı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak taşınmaz satış kazançları için %25 olarak uygulanacaktır.
Bu kapsamda, 15/7/2023 tarihinden önce kurumların aktifinde yer alan taşınmazların 15/7/2023 tarihinden itibaren kurumlar tarafından satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerde Kurumlar vergisi istisnası %25 olarak devam edecekken, bu tarihten sonra satın alınan taşınmazların devir ve teslimlerinde kurumlar vergisi istisnası bulunmamaktadır.
I.1. %25 İSTİSNASININ ŞARTLARI
I.1.1. 15.07.2023 tarihinden önce aktifte yer alması
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun istisnaları düzenleyen 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların 15.07.2023 tarihinden önce, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %25 ‘lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu açıktır.
“Bu istisnanın uygulanabilmesi için, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması gerekir. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.
İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır. …” hükmü yer almaktadır.
I.1.2. Aktifte en az iki tam yıl kalıp kalmadığının hesabı
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı “5.6.2.2.1. Taşınmazlar” alt başlığında, “… taşınmazın işletmenin aktifinde iki yıl süreyle bulunup bulunmadığının tespitinde işletmede iki yıldan fazla süreyle sahip olunarak fiilen kullanıldığının, yapı inşaat ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilebilmesi edilmesi…” hususlara yer verilmiştir.
Bu bağlamda, aktife kaydedilen fabrika binası ve arsanın iki tam yıl kullanıldığının yapı inşaat ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilmesi halinde, cins değişikliği işleminin yapıldığı tarih, taşınmazın Şirketin aktifinde iki tam yıl kalması ile ilgili süreci etkilemeyecek olup söz konusu taşınmazın tamamının veya bir kısmının satış işlemine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesinde sayılan diğer şartların da varlığı halinde istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 03.04.2014 tarih ve 17192610-125[ÖZG-13-38]-92 sayılı özelgesi) ([2]
I.1.3. İstisna uygulaması kapsamı dışındaki teslimler
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin[3] “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde; “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.”
II. TAŞINMAZIN BÜTÜNLEYİCİ PARÇALARI BU İSTİSNA KAPSAMINDA MIDIR?
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “5.6.2.2.1 Taşınmazlar” başlıklı bölümünde; satışa konu taşınmazlardan doğacak kazancın bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705’inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerektiğine ve yine aynı bölümde; “Taşınmaz tanımına, taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde olan unsurları da girecektir. (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 15.08.2016 tarih ve 84974990-130[KDV-4-İ-17-2016/30]-199707 sayılı özelge) [4]
Bütünleyici parça (mütemmim cüz), Türk Medeni Kanununun 684’üncü maddesinde, “Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Diğer bir ifade ile mütemmim cüzü mahallî örfe göre bir şeyin esaslı bir unsurunu teşkil eyleyen ve telef, tahrip veya tağyir edilmedikçe ondan ayrılması kabil olmayan kısımdır. Meselâ, bir binadan tahripsiz ayrılmayan veya ayrıldığı takdirde tesis ve inşa gayretlerinin ziyaına vesile olacak olan kalorifer, su ve elektrik tesisatı gibi. Yapılacak bu tetkikat esnasında eğer bina makinalara uygun gelecek şekilde bilhassa yapılmış, bütün makinalar betonla yere ve duvarlara tesbit edilmişse ve bunların çıkarılması ancak binayı tahrip ederek mümkün olacaksa ve binanın kıymetini azaltacaksa yani diğer bir deyimle bina ile makinalar iktisadî bir bütün teşkil ediyorsa o makinalar gayrimenkulün mütemmim cüzüdür.
Taşınmaz tanımına, taşınmazın eklentisi niteliğinde olan unsurlar girmeyecektir. Eklenti (teferruat), Türk Medeni Kanununun 686’ncı maddesinde; “Bir şeye ilişkin tasarruflar, aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel âdetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu anlamda Teferruat; mahallî örfe veya malikin sarih arzusuna göre bir şeyin işletilmesi veya muhafazası veya ondan istifade olunması için daimî bir tarzda tahsis olunan veya kullanmada o şeye tabî kılınan veya takılan veya onunla birleştirilen menkul eşyadır. Meselâ, bir otel binasının içindeki möbleler ve bir tekstil fabrikasının içindeki tezgâhlar gibi. Şayet bu makinalar mahallî örfe ve malikin sarih arzusuna göre fabrikanın işletilmesi veya muhafazası için daimi bir tarzda tahsis edilmiş ve takılmışsa ve bunların fabrikadan çıkarılması halinde binanın tahribi mevzuubahis değilse bu makinaları teferruat olarak kabul etmek lâzımdır.
Mütemmim Cüz’e Örnek: Sabit üretim vasıtası niteliğindeki makineler açısından değerlendirildiğinde, makinelerin sökülmesi gerektiği zaman bina tahrip olacak veya zarar görecek ise bu makineler binanın bütünleyici parçası olarak kabul edilecektir. Aynı şekilde, bina ile birlikte bir bütün oluşturan ve birbirinden ayrılmaları halinde istenilen faydayı sağlamayacak durumda olan makineler de binanın bütünleyici parçasıdır. Bunlara örnek olarak transformatörler, kazanlar, zemine raptedilen türbinler sayılabilir. Taşınmazlarla birlikte satışa konu olan ve o taşınmazın bütünleyici parçası sayılan şeylerin satışından elde edilen kazançlar da istisna kapsamında değerlendirilecektir.
Doğalgaz depolama tesislerinin ve yastık gazlarının doğalgaz depolama tesisleri ile bütünleyici parçalar olduğu göz önüne alındığında bunların birlikte teslimi bu kapsamda değerlendirilir.
Teferruata Örnek: Taşınmazın zeminine veya duvara sabitlenmiş olmakla birlikte münferiden veya toplu olarak sökülüp satılması mümkün olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını değiştirmeyen ve üretimi de aksatmayan makine ve benzeri aletler bütünleyici parça niteliğinde değerlendirilemeyeceğinden bunların satışından doğan kazanç, istisnadan yararlanamayacaktır
III. SONUÇ:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde göre, Kurumların, 15.07.2023 tarihinde önce en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazancın %25’i kurumlar vergisinden istisnadır.
Taşınmaz satış istisnasının kapsamına makinelerin sökülmesi gerektiği zaman bina tahrip olacak veya zarar görecek veya birbirinden ayrılmaları halinde istenilen faydayı sağlamayacak durumda olan makinelerde bu kapsamında değerlendirilecektir. (Mütemmim Cüz)
Ancak, taşınmazın zeminine veya duvara sabitlenmiş olmakla birlikte münferiden veya toplu olarak sökülüp satılması mümkün olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını değiştirmeyen ve üretimi de aksatmayan makine ve benzeri aletler bütünleyici parça niteliğinde değerlendirilmeyeceğinden bunların satışından doğan kazanç, istisnadan yararlanamayacaktır. (Teferruat)
Dip Notlar:
[1] 15.07.2023 tarih ve 32249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 03.04.2014 tarih ve 17192610-125[ÖZG-13-38]-92 sayılı özelgesi
[3] 03.04.2007 tarih ve 26482 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 15.08.2016 tarih ve 84974990-130[KDV-4-İ-17-2016/30]-199707 sayılı özelge
Devamı: Taşınmaz Satış İstisnasında Mütemmim Cüz ve Teferruat Ayrımı – Muharrem ÖZDEMİR, YMM Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
06 Aralık 2023 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32391
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
MADDE 1- 7/1/2023 tarihli ve 32066 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sisteminin Tarife ve Talimatları ile Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğin 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 33/A maddesine, 30/3/2023 tarihli ve 7012 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konan Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sistemine Dair Karara ve 27/10/2021 tarihli ve 31641 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Riskler Yönetim Merkezi Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliğinin 17 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.”
MADDE 2- Aynı Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“f) KOBİ: 24/5/2023 tarihli ve 7297 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliğinde belirlenen tanıma uyan işletmeleri,”
MADDE 3- Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “19/10/2005 tarihli ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelikte” ibaresi “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliğinde” olarak değiştirilmiş; aynı bendin (1) numaralı alt bendinde yer alan “iki yıl önce kurulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya sermayesinin çoğunluğuna sahip bir başka tüzel kişiliğin en az iki yıl önce kurulmuş olması” ibaresi eklenmiş; aynı bendin (4) numaralı alt bendinde yer alan “yılda” ibaresi yürürlükten kaldırılmış; aynı alt bentte yer alan “iki yüz elli” ibaresi “beş yüz” olarak değiştirilmiş; aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş; aynı maddenin mevcut dördüncü fıkrasında yer alan “40’ına” ibaresi “50’sine” olarak, mevcut altıncı fıkrasında yer alan “beşinci” ibaresi “altıncı” olarak değiştirilmiş ve aynı maddenin mevcut yedinci ile sekizinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
“(3) İkinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki sermayesinin çoğunluğuna sahip tüzel kişiliğin, (a) bendinin (2) ve (3) numaraları alt bentlerindeki şartları sağlaması gerekmektedir.”
MADDE 4- Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasının başına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Merkez doğrudan poliçe düzenleyebilir.”
MADDE 5- Aynı Tebliğin 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “tahsiline ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “Merkeze” ibaresi eklenmiş; aynı maddenin beşinci fıkrasında yer alan “15 TL’dir” ibaresi “30 TL’dir” olarak, “işbu” ibaresi “bu” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 6- Aynı Tebliğin 10 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(6) 12 nci maddenin yedinci fıkrası kapsamındaki ticari alacak sigortasına ilişkin tazminat başvurusu ancak icra takibinin kesinleşmesi halinde yapılır. Bu durumda, tazminat ödemesi özel şartlarda belirtilen hususlar çerçevesinde Merkez tarafından gerçekleştirilir.”
MADDE 7- Aynı Tebliğin 12 nci maddesinde aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
a) Aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan tablo aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı tablonun dipnotunda yer alan “dördüncü” ibaresi “beşinci” olarak değiştirilmiştir.
b) Aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan “3.000” ibareleri “5.000” olarak değiştirilmiştir.
c) Aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan tablo aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı tablonun dipnotunda yer alan “dördüncü” ibaresi “beşinci”, “1.000.000” ibaresi “2.000.000” olarak değiştirilmiştir.
ç) Aynı maddenin altıncı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sigorta dönemi içinde sigortalının yeni çalışmaya başlayacağı alıcılardan poliçeye eklenecekler için bu maddenin birinci ila beşinci fıkraları ile 8 inci madde kapsamında işlem tesis edilir.”
d) Aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) DDAS-Ticari kapsamında primin belirlenmesinde, birinci fıkrada ciroya bağlı belirlenen prim oranları yerine KOBİ tarafından talep edilen azami teminat tutarı esas alınabilir. Bu durumda prim peşin ödenir ve birinci ila altıncı fıkra hükümleri ile 8 inci madde hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra kapsamında akdedilen poliçenin sonlanma tarihinden önce bu fıkra kapsamında ikinci bir poliçe akdedilemez. Birinci fıkra kapsamında DDAS-Ticari poliçesine sahip KOBİ’ler, poliçeleri yürürlükte olduğu müddetçe bu üründen yararlanamazlar. Prim ve azami tazminat tutarının belirlenmesinde aşağıdaki tablo esas alınır:
MADDE 8- Aynı Tebliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“12 nci maddenin yedinci fıkrası çerçevesindeki teminat ise %100 olarak uygulanır.”
MADDE 9- Bu Tebliğin;
a) 6 ncı maddesi, 7 nci maddesi ile Tebliğin 12 nci maddesine eklenen yedinci fıkra ve 8 inci maddesi yayımı tarihinden iki ay sonra,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 10- Bu Tebliğ hükümlerini Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.
Devamı: Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sisteminin Tarife ve Talimatları ile Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.
Gelir Uzman Yardımcılığı Giriş Sınavı 16 Aralık 2023 Cumartesi günü saat 10.00'da başlayacaktır. Adaylar güvenlik kontrolünden geçirilerek binaya alınacaktır. Bu nedenle adayların saat 09.00’da bina girişlerinde hazır bulunmaları gerekmektedir.
Yazılı sınava girmeye hak kazanan adaylar için Sınav Giriş Belgesi düzenlenecektir. Adaylar, sınav giriş belgesine https://sinav.gib.gov.tr internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile sisteme giriş yaptıktan sonra, "Başvurularım" bölümünden sınava ilişkin Sınav Giriş Belgesi'nin dökümünü alabileceklerdir.
Adayların sınava girebilmeleri için Sınav Giriş Belgesi ile birlikte, T.C. kimlik numarası ve fotoğrafı bulunan; Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı/Kimlik Kartı, sürücü belgesi veya kullanım süresi dolmamış pasaport belgesinden en az birini yanlarında bulundurmaları gerekmektedir. Bunlardan en az birinin olmaması durumunda aday sınava alınmayacaktır.
Adayların çanta ve benzeri eşyalar, cep telefonu, çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf makinesi, cep bilgisayarı, hesap makinesi ve benzeri cihazlar ile saat fonksiyonu dışında fonksiyonu bulunan saatlerle sınava girmeleri kesinlikle yasaktır. Bu eşya, araç ve cihazları yanında bulunduranların durumları tutanakla tespit edilerek bu adayların sınavı geçersiz sayılacaktır.
Sınava katılacak adaylar ile sınav yerlerini gösteren listeye ulaşmak için tıklayınız.
Rekabet Kurulu 19.10.2023 tarihli toplantısında, Antep fıstığı alımı ve satımı alanında faaliyet gösteren bazı teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla;
hakkında soruşturma açılmasına, 23-49/941-M sayı ile karar vermiştir.
* Rekabet Kurulu tarafından alınan soruşturma kararları, hakkında soruşturma açılan teşebbüs ya da teşebbüs birliklerine kararın tebliğ edilmesini takiben kamuoyunun bilgisine sunulur. Kamuoyunun Rekabet Kurulu kararları hakkında bilgilendirilmesi kapsamında yapılan bu açıklamalar, hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin ya da teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettikleri, Kanun kapsamında ceza yaptırımı ile karşı karşıya kaldıkları veya kalacakları şeklinde yorumlanamaz.
Kaynak: Rekabet Kurumu
Devamı: Antep Fıstığı Alımı ve Satımı Alanında Faaliyet Gösteren Bazı Teşebbüsler Hakkında Soruşturma Açıldı Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri ilk yayınlayan websitedir.